İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | discuss with f. | tartışmak | ||
SOS Democracy has sketched out a thirteen-point alternative which we should like to discuss with you. SOS Demokrasi, sizinle tartışmak istediğimiz on üç maddelik bir alternatif taslağı hazırladı. More Sentences |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | discuss something with scrupulous attention to detail f. | bütün boyutlarıyla ele almak |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | discuss someone or something with someone f. | biriyle biri/bir şey hakkında görüşmek |
Öbek Fiiller | discuss someone or something with someone f. | biriyle biri/bir şey hakkında konuşmak |
Öbek Fiiller | discuss (someone or something) with (one) f. | (biriyle biri/bir şey) hakkında görüşmek |
Öbek Fiiller | discuss (someone or something) with (one) f. | (biriyle biri/bir şey) hakkında konuşmak |
Speaking | ||
Konuşma | there's something I want to discuss with you expr. | seninle konuşmak istediğim bir şey var |